Перевод: с турецкого на немецкий

с немецкого на турецкий

bir iz bırakmak

См. также в других словарях:

  • bir tarafa bırakmak (veya koymak) — önemsememek, benimsememek, ertelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • meydanı (birine veya bir şeye) bırakmak — 1) savunduğu şeyden vazgeçmek Çok güzel görünen bir şey var ki o da iki tarafın da meydanı bırakıp kaçmamalarıdır. M. Ş. Esendal 2) yarışmadan çekilmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzüstü bırakmak — 1) birini yapayalnız, kimsesiz, kötü bir durumda bırakmak 2) bir işi zamanında yapmayıp savsaklamak, olduğu gibi bırakmak, ihmal etmek Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dudak payı bırakmak — bardak, fincan vb. kapları, ağzına kadar doldurmayıp dudağın yanaşabileceği kadar boş bir yer bırakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendi hâlinde bırakmak — (bir şeyi) üzerinde çalışmayarak geliştirmemek veya bakımsız bırakmak, işlememek Nasıl çalışmayan küf tutarsa bir müessese de gençleştirilmez, kendi hâlinde bırakılırsa ihtiyarlar, yıkılır, dağılır. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maruz bırakmak — bir olayın veya bir durumun etkisinde bırakmak Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yadigâr bırakmak — bir kimseyi veya bir nesneyi hatırlatan olarak arkasında bırakmak Duvarlar, hattat sütbabamın yadigâr bıraktığı levhalarla süslenmişti. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölgede bırakmak — (bir şeyi veya bir kimseyi) ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak Enişte, delikanlıları gölgede bırakacak kadar çalıştı; hâlâ ayak üstünde. S. M. Alus …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mülahazat hanesini açık bırakmak — bir kimse hakkında kesin bir kanıya varamayarak zamanla ortaya çıkacak gelişmeleri beklemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sürüncemede bırakmak (veya tutmak) — (bir işi) bir işi sonuçlanıncaya kadar boş yere geciktirmek, uzatmak Bana niye bu davayı böyle sürüncemede tuttuğunu izah etsin. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»